Harmony Clean Flat Responsive WordPress Blog Theme

Ayrılık acısının evreleri

03:55 Oblomovun Kedisi 0 Comments Category :

Ayrılık acısının evreleri ve ayrılık acısıyla başa çıkmak:

“Bir kâğıt ve kalem alın elinize ve ona söyleyemediğiniz her şeyi, içinizde kalmış tüm duyguların tepkisini verin. Hem de hiç sansürsüz. Ve sonra eğer bedeninizde, kalp bölgenizde ağırlık varsa bir yastık alıp kuvvetle yatağa vurun. Yastığı vurun.

Ağırlığın azaldığını göreceksiniz. Eğer kasıklarınızda ağırlık varsa, yere uzanın. Duvara bir yastık koyun ve ayaklarınızla o yastığa hızla ve uzun süre vurun. Ve en önemlisi, bu ilişkiden çıkartmanız gereken hayat dersinin ne olduğunu bulmaya çalışın. Enerji alanınıza dolmuş olan negatif duyguları boşalttığınızda, kendi enerjinizi geri alabilmeniz için yer açılır. Artık onu kafanızdan silmeniz için gerçek zemin oluşmuştur.


Eğer onu hiç düşünmemeyi başarırsanız, yani ondan beklentinizi keserseniz, işte o zaman muhakkak sizinle irtibat kurmaya çalışacaktır. Ama unutmayın. Kurduğu irtibat sizin enerjinizi geri ödemek için olacaktır. Bitmiş ilişkiler yeniden başlamaz. Başlasa bile çok daha kısa ömürlü olur.
Çünkü oradaki alışveriş bitmiştir.”

Ben istersem en cimri erkek bana cömert davranır. En çapkın adam bana bağlanır. "Artık pek çok kişi bilinçaltındaki korkuları temizlemeye başladı. Bu kişilerin en büyük özelliği, başına gelenlerden başkalarını sorumlu tutmak ve olayların ya da çaresizliğinin kurbanı olarak görmekten KURTULMALARI.

Korkmadığınız zaman özgürleşirsiniz. Suçu başkalarında aramak yerine kendi içinizde değiştirmeniz gerekeni bulduğunuzda da ÖZGÜRLEŞİRSİNİZ.

Hayatta tam güvende olduğunuzu bilseniz, ne olursa olsun herşeyin sizin hayrınıza olduğunu düşünseniz, kim size istemediğiniz şeyleri yaptırabilir ki?

Özgürleştikçe, mahrum kaldığınız şeyler için öfkelenmeyi, hayal kırıklığına uğramayı, suçluluk yüklenmeyi, kendinize acımayı da bırakırsınız.  Siz artık değiştiniz ve dişilik değerinizin farkına vardınız. Artık erkeklerin size salt cinsellik için yaklaşmasını ya da sonu gelmeyen ilişkiler yaşatmasını istemiyorsunuz.

Gerçekten sevmek, sevilmek ve cinselliği bunun üzerine kurmak istiyorsunuz. Ama gelin görün ki, hala bazı erkekler size eskisi gibi kabaca yaklaşıyor. Bu da size müthiş bir hayal kırıklığı yaşatıyor.
Aslında onlar da Tanrı'ya güvenmiyorlar. Savaşmazlarsa hiçbir haklarını alamayacaklarını düşünüyorlar. Ve sizin haklarınızı da ihlal etmezlerse, hayat boyu haksızlığa uğrayacaklarını düşünüyorlar. Ya da o erkekler için konuşalım... Onlar gerçekten sevilmeye layık olduklarını bilinçaltı düzeyinde hissetmiyorlar. Bir erkek kendisini ne kadar severse, karşısındaki kadını da o kadar sevme kapasitesi vardır.

* Seda Diker'in kitaplarından alıntıdır.

RELATED POSTS

0 yorum